Dürtüselliğin Çözümü ve Açımı Üzerine Serbest Denemeler


Boşlukların Doluluğu Akademisi için tıklayınız

http://blog.milliyet.com.tr/alkol---seks-tartismalari-ve-erich-fromm-a-saygi/Blog/?BlogNo=289536


-açık kaynak kodlu gelişimci arayan yazı, yani yazı elinden tutacak derleyecek düzeltecek  yazımcı redaktör ve ilerletmeci arıyor

Yazıyı zor bulan arkadaşlar karmaşık bulan arkadaşlar anlayabileceği cümleler için mutlaka okusun.
Varoluşsal bunalım, dürtü ve seks paradigması problemi çekiyorsak bazı cümleler ya da belirtilen üzerine (aslında yadsınsa da) düşünme işe yarar. Özellikle boyanmış koyulaştırılmış alanları okumayı deneyin ve tekrar tekrar dönüp okuyun. Bu yazı burada duruyor. Bura Psikotopya

(Yazı geniş zamanlarda genişletilecek ve okuyucu ilgi tepkisine göre biçimlendirilecek)

DÜRTÜSELLİĞE DAİR BİLİŞSEL (BİLGİLENDİRMECİ ÇÖZÜMCÜ) DAVRANIŞÇI TERAPİ METNİ DENENMESİ

ALT BAŞLIK

AŞK, SEVGİ, DOĞA; İÇSELLİK_DIŞSALLIK, SEKS/CİNSELLİK/CİNSİYET, ARZUNUN VE İSTEMİN DOĞASI,  İNSANDAKİ KENDİNİ TATMİN YÖNELİŞİ VE ARAYIŞI, MASTÜRBASYON (SANAL VE BOŞUNA DOYUMLANMA), DÜRTÜSELLİK,  DUYGU SÖMÜRÜSÜ, BENCİLLİK,  KENDİNECİLİK/KENDİCİLİK, TEKİLLİK; BİREYSEL ACI, ACINMA VB KAVRAMLAR ÜZERİNE GENEL SERBEST YAZIŞMALAR, DENEMELER, ÖNERMELER; KİŞİSEL YORUMLARIM VE DUYGULARIM-AÇILIMLARIM

YORUM NOTU

-*geliştirilmekte-

 bu yazı geniş zamanlar içinde yazımı sürdürülerek ve ekler yapılarak okunabilir hale getirilecek ve tamamlanacak. Sonuçta dürtüselliğe dair ve başlıkta denilenlere dair bir iyileştirici metin ortaya koyma sonucu taşır.

SORU CEVAPLAR


Bu metin ağır?

Hayır değil onu herkes okuyabilir. Üzerine düşünebilir. Öztürkçe. Kavramlar belirli.

Niye böyle tuhaf bir başlık?

 Sondaki giriş bölümüne onla ilgili bi şeyler yazdık. Bi bakın.

Neden bu yazı ve bu yazının dürtüselliğin çözümüyle ne işi var değil mi? Ya da Bu felsefe. Amaan siktir et okuma değil mi?

Hayır bu deneysel Bilişsel Davranışçı terapi metnidir. Denemesidir. Bilgilendirme üzerinden sorun çözmeyi denemektedir. Bilişsel terapinin mantığı budur.

Peki biz bu yazıyı karmaşık buluyoruz onu kolaylatamaz mıyız?

Zaman içinde deneriz.
Yazının bütününü okumak size zor geliyorsa ya da bunu şimdilik felsefi ve ağır bir metin gibi buluyorsak lütfen önce koyulaştırılmış alanları okuyunuz ve bu linke arada tekrar uğrayıp düşününüz.

ÖN DÜRTÜSELLLİK NOTU

Dürtüsellik varsa ilk önce penisilin, ağır antibiyotik kullanımı, ağır metal toksin maruziyetleri, ateşli ya da ağır hastalık ve aşı, çocukluktaki gıda yoksunluğu hayvansal besin tüketmeme dönemleri vb. geçmişine yönelik cinsel hasar, vb, gelişimsel hasar sapma bozukluk ve probiyotik hasarlarını araştırmalısınız.
Cinsel sapma ve fiskasyonların saplanma anları bu anlara denk geliyor. Özünde probiyotik yoksunluğu.
Muhtemelen ilk yapmamız gereken probiyotik takviyesi almak buna inanmak ve sonra Ketojenik ya da PALEO-AIP-GAPS diyet gibi florayı oldukça geri getiren ve onaran diyetleri deneyebiliriz. Bunun dışında Fekal Mikrobiyata transferi ya da özellikle öncesinde bağırsak kolon ve karaciğer temizlikleri denenebilir. Karbonhidrat kısıtlama her ölçü de faydası olacaktır. Vasküler iskemi ya da diğer hasar varsa incelenmeli..

Flora hasarı ya da bunun gelişimsel geriliği şu an bilimsel ölçütlerle ne yazık ki tanımlanmıyor !!
Şimdi burada kişinin büyümeye girişimi öneriliyor. 16 yaşında 4 yaşında bir çocuk olabiliriz ancak hala 4 yaşında kalmak istemiyorsak 32 yaşında 20 yaşına gelmeyi becerebiliriz. Doğru kavram budur. Buna odaklanılmalı. Bunlara önem vermiyorsak okumayın. Bu özgün yazımcı dağıtımı kimseye borcumuz yok. 

GİRİŞ BAŞLANGIÇ DENEME VE ANA HATLAR

Evlilik ya da ikili ilişkiler özelinde en doğru kavram, birlikte büyüme, birlikte var olma, olma oluşma ve birleşmedir. Güç ve enerji birliği. Arkadaşlık.

. İki tarafın birbirini tanımasıdır, tamamlamasıdır. Yaşam ortaklığı, beraber çalışma gibi kavramlardır.. Çoğu zaman cinsel çekim, cinsel arzu ve cinsel düşle kurulan evlilik ve birliktelikler hüsranla sonuçlanabiliyor.

Aşk sanılan genel kanının aksine, güçlü ya da zayıf partner, güçsüze göre koruyacak özne kollayacak sahip çıkacak yönetecek özne özeli, güçlüye göre ise tam tersi zayıf korınacak özne arayışı değildir. Aksine ideal birleşme eşit güç ve arkadaşlıktan türer. Bunların aksi yanlış bir saptamalardır. Aşağı da aşka dair daha geniş bir yorum sunacağız

Seks uygun yapılandığında doğru kavramdır. İlişki, sosyal bir dostluk, aynı zaman da zaman paylaşımı, birlikte vakit geçirmedir, hayatı beraber yapma, yaşamı paylaşma ve bölüşmedir. Seks hayatın bir parçasıdır ancak kendine özgü bölünmüş zamanı olmalı, bireyim aklını zamanını oyalamamalı ve yaşamda yeme içme gibi belirli bir yer tutmalı ve buna uygun kültürü olmalı.

Seks kavramına yüklenen yanlış anlamlar balonu var. Uygun seks partnerine erişme ve bu olmadığında değiştirme deneysellik daha çok partner deneme arayışı var. Bu hatta bişgiye tecrübeye korumaya sahip olmaya erişmeye çalışıyoruz. Bunların hep yanılgı olduğunu söyleyeceğiz.
Bize soruyorsak ikili ilişki özelinde seks öne çekilmemeli araya kıyıya koyulnalı ve beraberlikte ilk hedef seksin kendi olmamalı. Bireysel tatmin sorunları zor gözükür ancak anlaşılır şeylerdir. Feromonları ve hormonları harap etmeye gerek yok. Toplumsal öğreti de hata var.

Dürtüselliğin en önemli ayağını ise aşk ve seks kavramına, kendini tatmin etme ve doyumlatmaya oral ve tensel hazza yüklenen anlamlar hatta kendini özellikle de bedenini bir doyum makinesine çevirme vb çıkmazı olarak görüyoruz. Bu dürtüsellik oluşturuyor. Hormon dengesi bozuluyor. 
Bu nasıl olur?
Sabah akşam okşanan köpeği düşünün. Pavlov deneyi gibi. Okşayanı gördüğünde algıladığı sevgi davranışına çekim üretir ve dürtüsellik başlar.
Burada tabi toplumsal çarpık öğretiler var ancak kıstırılmış genç cinselliği, cinselliği ipotek altına alınmış toplum örneğin kadının tek kocadan partnerden başka şansı olmuyor ve bunu çocuğuna yüklüyor bu anlamda bir genetik miras ve geçişte işin içine konulabilir.
Sonuç oalrak seksi yeterince deneyimleyemediğini çözüp keşfedemediğini düşünen genetik ve toplumsal miras deviniyor. 
Bunun kolayı ergen cinselliği koşulları özgürleşmesi ve seks ve üreme işlevi haz gibi tanımalrın birbirinden ayrılması seksin ve diğrr sayılan kavramların objektif yapılanması yanında genç çocuk bireye açık özgür objektif cinsel deneyim seks bilgisi verilmesi ve gösterilmesidir. Toplum bunu kapalı alanda yapar. Gizli kapaklı bir zevk faaliyetidir. Buradan çözülebilir.
Oral doyum doyumsuzluk diyetlerle bile giderilebilir.  Muhtemelen flora yanlışları vardır. Yoksun flora, aç flora. Bu zaten öte doyumsuzluk olarakta yansır.
Probiyotik gizem..
Biyolojik olarak probiyotik (yoksunluğu) patolojisi (oral fallik patolojiler, cinsel sapmalar) aranmalıdır.

İNSANIN GİZEMİ VE KONUŞ-A-MADIKLARI-MIZ AÇMAZI

"Her insan bir özeldir ve herbir insan özeldir özelse" .kafanıza çakın.nokta...

 İNSANDAKİ (ÖZEL) İÇ VE İÇ DÜNYA KAVRAMI
VE ÖZNENİN ÖZEL OLUŞU (NUN) (ÖZEL TEKİLLİĞİN/KENDİLİĞİNİN -TEKİLLİK TİKELLİK ÇOKLUK'UN DOĞA KARŞISINDA) KAPSANMASI/YAPILANMASI İNCELENMESİ VE ÇÖZÜMLENMESİ

İnsanlar tekil bireyler yani tek başına yapılar olabilirler ancak orman ağaçları ya da hayvan sürüsü gibi ortak yanları vardır, türdeş ve benzerdir. İki çınar ağacının iç farkı olmaması gibi ortak yapıyı paylaşan iki insanda da aslında bırakın kadın erkek farkı olsa benzer bir iç doku vardır. Bunu kültürel toplumsal öğretiler çarpıtır. Bir kuşa baktığımızda cinsiyet görmeyiz. İnsan derin bir cinsiyet ayrımcılığu ve farkı duyumsamaktadır. Cinsiyet farkları giderilmelidir. Bu algı üzerine çalışılmalıdır. Biz robot kavramını öneriyoruz. Dişi robot ve erkek robot gibi. Cinsiyet ve eşey sonradan eklenen bir fonksiyon gibi düşünmeyi.

İç dünya var mıdır, İç Nedir Var Mıdır? Eğer Öyleyse Özel Midir Genel Midir? Özel misiniz?
(Kendi olmak ve İnsan Olmak) Tek bir kişiye mi özeldir? Özgüdür?

İç kavramı, bilgisel düzlemde incelenirse dış kavramının zıttı. Yani dışarı olmasaydı içler de olmazdı.
Neyin içindeyiz? İçimiz neresi? İç nedir? Kendimiz olmak nedir?

Her insanın bir özel iç dünyası vardır. Bu Psikologların varlığını gerekli kılan şey. Biz bunun yerine bu grupta (Türk AntiPikiyatri Topluluğu Facebook grubunda) arkadaşlık kavramını, dayanışma ve toplumsallaşma kavramlarını önerdik.

Bunlar (bu aşağıda açımlanan ve ucundan bucağından tartışılmaya girişilen konular) genelde  kitapların açık açık yazmadıkları ve Psikolog denilen insanlarla sınırlı paylaşılan ve geçişen gerçekler ve iç dünyamız (özel hayatlar) ve insan ilişkilerinin özeli (çıkmazı) sanılıyor ve sayılıyor. Bunlara dair de veri olmalı. Bilim budur. Bunu gerektirir öncelikle. Serbest filozofiye iş kaldığın da bilime ön ayak olmalıdır.

Şimdi kişinin özel ve iç dünyası diye bir şey olmaz. Neden?Evrenin varlıklarıyız. Aynı türdeniz. Türdeş ve benzeşiz.

Evrenin (yani bizden büyük, bizi kuşatan bir  bütünün içerdiği parça ve parçalı) varlıklarıyız. Varlığımız kendi öznemiz gibi oysa dış evrenin adiyetiyiz ve onun bütünü tarafından kuşatılıyor ve içeriliyoruz. Aynı türdeniz. Bir kişinin hiç paylaşmadığı, paylaşamayacağı gerçek diye bir şey olmaz. Dipsiz kuyuya söyler söyler onu...

Herkeste özel var, herkeste iç var, herkeste iç dünya var,  (içte bir kişiye özel değil bir anlamda) ortaktır ve aslında iyi bakarsak bireyi t_aşan ortak sorunlar ve fenomenlerdir bunlar.
Aslında (içte de her ne oluyorsa) toplumsal/insansal (insanın bütününe,bütünlüğüne dair) bir metadır/veridir bu. Tüm bunları bu yüzden açmak ve topluma paylaşmak hem sorun gidermeye aracı ve yardımcı olur hem de bilimi dolaylı geliştirir.
Açamadığımız sorunlar var, cinsel takıntılar gibi mesela, tuhaf ses ve düşünce süreçleri yaşamak gibi mesela.. Belki Psikiyatriste bile açamıyoruz.

Nasıl açılabilir?
Anonim ve fake hesap kimliklerle açın, açılın görüşün, gerekirse (aşağıda bir yorum alanımız var istemiyor) bunu yapın. Bura sanal sosyal dünya. Bunun için var. Bu sorunlar da ne kadar meydana asılır, açılır ve tartışılırsa o kadar aşılır.

Kişiler; özel (özelini) içte tuttuğunu, özel paylaşacak ve onu özel bulacak,  anlatabilecek, açabilecek ve onu kabullenebilecek (yargılamayacak yadırgamayacak ve anlayacak dost ve er kişi) özel kişi arayışında ve çıkmazında. Kimi dert deposu oluyor, uzaktan arkadaş oluyor vb.
Psikologlara da anlatılamıyor bazı şeyler biliyoruz. Bu yüzden dost kavramı var.

ARZU (ARZ-u - İSTEM-ek ) NEDİR?

Doğa mı ister ben mi? Ben nedir nasıldır?


Arzu kavramı Talep etmek anlamı ile kuruluyor. İsteme. İsteme hali. Neden istiyoruz? Nedir?
Bunu düşündünüz mü? Kendi isteme yöneliminizi değerlendirdiniz mi?

ARZU-NUN DOĞASI ÜZERİNE ; ARZUNUN DOĞANIN MALI YA DA İNSANIN MALI OLUŞU ÜZERİNE

Arzu mu bizim? Biz mi arzunun? Yani arzuyu niye sahipleniyoruz? Arzu neye dair? Bana mı ait? Bize mi? Nasıl? Bunu hiç düşündük mü?
Doğanın ve varoluşun bir fonksiyonu gibi duruyor ya da içeriği. Arzu başaramamaktan niye kendimizi sorumlu tutarız?
Toplumsal eksikler her zaman vardır. Birey topluma da yüklenebilir, doğaya da çünkü. Bu şu anlamda.  Almanya da ve Finlandiya da az sorun vardır. Bu toplumsaldır. Norveç'te işsiz kalsanız da para sıkıntısı çekmezsiniz. İşsizim parasızım diye yakınmak yerine berbat insanlarsınız, berbat bir toplumsunuz, onlar-diğerleri, diğer gruplar bunu başarmış ve  gözü ucunda duruyor oysa siz yapmıyorsunuz diyebilirsiniz mesela. Onları suçlayın ya da birleşin. Hereksi eşit sorumlu tutun ve suçlayın. Toplum ortaklıktır. Dayanışma vermeyen toplum da. Kurumları eksik toplumu da suçlaayın, suç atın...

İnsan varlığı da doğa karşısında bir sürü dayanışması gibi ve bütün bir örgü gibi aslında.
Arzu (ortak) doğanın (ortak) malı (tek bireye özgü değil) ve doğanın bize kattığı ya da üzerimizde bulundurduğu, bize yansıttığı şey. Arzu doğanın, oluşun, varoluşun da nüvesi, insann varlığı diye bölmeye gerek var mı_?...

Şimdi arzu, istenç bize doğadan yansır, doğadan yüklüdür ve yüktür.

Şimdi arzu insanın doğasıdır, herkeste vardır, herkes için eşit çıkmazdır, herkes ister. Mümkün olsa sonsuz ister. Aksini düşünmeyin. Aksine inanmayın da. En güçlüsü ve en fakiri farketmez bu konu da.

Erich Fromm'un "Kendini Savunan İnsan" adlı eserin de; İnsanın, özellikle ölüm ve yalnızlık karşısında güçsüz kuşaltılmış  hatta aciz hisseden, düşük, düşmüş/neredeyse bir cennetten (bir yerden) sürülmüş/kovulmuş vb. bir varlık duyumsaması taşıdığı çözümlenir.

Yalnızlığın yükü/gücü.

Şimdi yukarıda denilen anlamda herkes düşüktür, düşkündür ve bu anlamda tüm insanlar düşmüştür. Birbirine de muhtaçtır-bağlıdır.. İnsanların güçlüleri Tanrı'lar değiller.
İleri de olanları var. İleri doğru kavram.

Arzuya herkes insan olmasının doğası gereği bağlıdır ve düşkündür. Bu insanları eşit ve benzer kılar. Niye bazılarının daha fazla düşürdüğü ve yorduğu/yıprattığı gerçeğine geleceğim. Bu konu da yanılmayın. Kabaca, ego, sahip olma ya da diğer güç dengeleri, yine de belki bireysel erginlik farkı evet bu dengeleri değiştiriyor.

Arzu (İstenç, İsteme hali, Tutkunluk-Tutku ve İstemeye bağlı irade ve tutum) Nedir? Örnekleyebilir misin? Açabilir misin?

Yemek arzudur, içmek arzudur, istemek arzudur, sahip olmayı ve el de etmeyi istemek arzudur.
Bu anlam da var olmasalar, yemez, içmez, konuşmaz ve yaşamaya bir son verirdik. Çok basit. Güdü dediğimize benzer ve paralel.

Bu anlam da güçlü olan yok. Varsa da bireysel erginliğin sınırı var, varoluşunu aşamaz kişi. Bu anlamda bir Nirvana/Erme arayışı gereksiz. Arzu doyumlatılmazsa hüküm sürer. Ortadan kaldırılarak köreltilemez, kendinize zulmetmeyin, hep esrir. Esrik arzu.

Yemek zorundaysa insan, eti ve yemeği arzular yemelidir bunu tartışamayız.

Eski çağ filozofları bunu aradı. Nedenleri sonuçları. Bunlar neden oluyor ve nasıl ele alınmalı? Bu soruların cevaplarını aradılar. İnsanlar bunu zaman içinde tartıştı. Mutluluğun sırrını aradı.

Modern romantik aşk, sevgi ve seks kavramları modern çağın güncel kavramlarıdır. Çoğumuzun aklını idare eden ve yöneten şeyler örneğin. Filozofta olsan aşamazsın. Marks gibi kıvırırsın sonuçta eşine/çiftine;" her bir kıvrımını ve hattını 'özel' seviyorum" diye. Orhan Veli olup şiir yazmaya kalkarsın. Nietzscheyi Nietzsche yapan karşılıksız aşktır. Bir çoğunu yazdırmış. Goethe bu yolla (yani yazma ve dışavurma yoluyla kendi karşılıksız aşk çıkmazından hatta ölüm isteğinden) kurtulmuş. Genç Wrethler diye hayali birini hayali bir kadına aşık etmiş ve öldürmüş. Oğuz Atay can çekişmiş.

Meftun olmayı niye aşamıyoruz? Niye bunu sahipleniyoruz? Bu aşk mıdır? Sorun mudur?

Genel olarak Erich Fromm okuyunuz ancak açacağım..
Ve bu okumalar size iyi gelecek.

SAHİP VE AİT ; DAİR OLMA KAVRAMLARININ DOĞASININ (İÇ VE DIŞ AÇISINDAN) AÇILMASI VE İNCELENMESİ

Sahiplik, sahibiyet ,aitlik aidiyet gibi kavramları; ait ve sahip olma zıtlığını ve bunların birbirine göre yapısını doğa karşısında ki konumunu hiç incelediniz im?

En basiti mülkiyetsizlik Türkçeleştirmesiyle Marks'ın Komünizm kuramı incelenir. Sahip olmasızlık, sahipsizlik ya da herşeye ortak ait ve sahip olmaya dair bir kavramdır.

Doğa bize ait mi sahip mi?

İnsanın benine arzuya doğaya ait ve sahip olması nedir?
Doğaya ait miyiz sahip miyiz? Kendimize de? Lütfen üzerine düşününüz.

Bizi bir şeye sahip yana nedir o nalmda. Geçici mülkiyetleriz doğa da ve ölüp gideceğiz kisme bir şeyi nsahibi değil gözüküyor. Bireysel sahip olmayı nası lyapılandırıyoruz
Özne hakkı
Peki ne veriyor bize bu hakkı en sağlıyor
Diğer öznelerle işiblirği ve yasa

İNSANIN BENİNİN VE ÖZNESİNİN TEKİLLİĞİ (VE KENDİ BENİNİ YALNIZ SALT KENDİ ve TEKLİĞİNE AİT/DAİR YAPILANDIRMASI VE HİSSETMESİ) ÜZERİNE

............Yazılacak


AŞK NEDİR NE OLABİLİR?

Aşk; insanın ileriye, iyiye, doğruya yönelme; aşma aşkınlık isteği, istenci. Erdem. Orada "Aşma" kavramını inceleyin, 'aşkın' kökü budur. Filozofik taban da " 'aşkın' olmayan"  'içkin' kavramıyla belirtilir ve içerilir. Yani Aşk'ın ne olduğunu incelemek için Aşkın olmayana yönelmeliyiz. Aşkınlık arayışının nedenine, dürtüsüne.
Aşk/Aşkınlık, çocuksu bir delilik, özel şımarma/şımartılma, ilgi görme, özellikle bir büyükten yetişkinden mesela...Bakın.. Aşk/Aşkınlık; bir delilik doluluk aramak, artma aramak vb. Bir çok yorumu var. Varlıksal tatmin aramak, eksiklik duyumsamak, koruma ve güçlü varlık arayışı, birleşme arayışı, hormonları bize doğruyu söylemesini ve işaret vermesini bekleme, sevgiden emin olmak için özel transendent deneyimleme beklentisi, hepsi. Bunu bilinçlatı yaratyo zaten. Ne kadar transendent o kadar özel
Aşk ve transendent kavramlarını inceleyin.lütfen...

Daha aşkın, güçlü, mutlak bir varlığın çekimi, kendini artıran, yücelten, ileri götüren ve yükselten özne ve varlıkla bağ kurma isteği. Onunla/bununla birleşme istenci ve sevinç işbirliği, sevgi işbirliği kurma ve aşkınlıktan artma çoğalma istenci. Aşkı tek tek taraflı bir özneyle düşünemez ve yüklenemezsin. Tek taraflı bir doyum değildir.

Her ne kadar saçma gelse de gelecek olsa da, kulağa hoş gelmese de, biliyorum ki aşkın-içkin formları üzerine düşünülmeli ,bu iki kavram anlamsal dengelenmeli. Bunu anlatacağım. Bu çatışkı zıtlık anlaşılmalı. Şimdi kozmoloji katamam ama yorumsamam var. Doğanın kanunu bu, çekimi. Türler dağılımı, renk paleti gibi algı derinliği farkı bireyler arasında var, renkler gibi geçişler var. Temel kuram bu. Ben katmanları-ben kuramı. Mesela sarıdan maviye ben katmanları var.

Bir (birincisi) aşk; efendi (sahip) (yüce varlık) aramak ya da kul köle olmak (aramak) değil. Sahip olunacak özne varlıkta. Sahip olma da. Sahip olmayı bırakın, sahipte olunmayın. Özgürlük öğretir. Özgürlük aşkta ve aşk özgürlükte.

Sevgi öğretir. Tersi değil.

Fromm'un Sevgi üzerine yazılmış özel bir kitabı yanında aşk ve esrimeyle ile ilgili yorumları, değerlendirmeleri var. Bunlar değerli. Okumak isteyenler araştırsın. Yoruma bir şeyler kimi alıntılar ayrıca eklerim aşağı.

Kaçık bir esrime iyi değil. İnsan duygularını kontrol etmeli, duygular stabil olmalı. Fazla kendinden geçmenin neresi iyi? Fazla kendini kaybetmenin. Bunu aşk sanıyoruz. Aşk kontrollüdür. Kendini teslim etmek bırakmak değildir, teslim olma kendinden geçme değildir. Stabil olmaktır. İy ibir gökyüzünü seyrederken iyi hissederiz, bunu düşünün, gel gitler....

SEVGİ NEDİR ,SEVGİ AŞK FARKI NEDİR

Sevgi gökyüzüdür,   aşk sa sevgi varlık/varoluşta serimlenirken oluşan dalgaların geri birleşme kavuşma istemidir.

Fromm okuyun ve Marks Amca'nın tanımını bir gözden geçirin...

yazılacak..

DÜRTÜSELLİK

Bedeniniz üzerindeki hak sahipliğini onayın ve kontrolü ele alın. Bedeninizi yönetebileceğinze karar verin...

İrade ve İstemin Yönetilemsi Denetlenmei

yazılacak genişletilecek


ORGAZM VE SEKS YA DA KENDİNİ BEDENSEL FİZİKSEL VE ORGANİK DOYUMLATMA KAVRAMINA YÜKLENEN SAÇMA (ÖTE AŞKIN) ANLAMLAR SİLSİLESİ VE BUNUN NEDENİ

(çünkü yapacak başka bi şey yok-varolma. Bunun altında  başka bir şey aramaya gerek yok. Varoluşun serimlenmesi çözümlenmesi ve doğa.
Hani doğa natura deriz. Doğam bu deriz. Varolanın doğası bunu gerekli kılar. Gerçeklik realite döndürür değirmen gibi olmak bunu yapar. Olmanın doğal sonucu  bu. Olmanın biçemleri)


* Dürtüsellik konusunda taviz vermemelisiniz, tükenme sebebi...

* Aşırı seks ve mastürbasyon vb tükenme esrime eksilme sebebi..

Çözümü fiziksel objeler, gerçek dost grupları, dış doğa, arkadaşlık ilişkileri, gerçek fiziksel materyaller, gerçek zamandır...Gerçek olaylar ve yerlerdir...

Bastırılamayan seks arzusu için, üretin, (yapın-katın). El ile zihin ile üretim. O an kendinizi kıstırmayın ama bir şey üretin, yapın. Aksi olmuyorsa başedilmiyorsa partner arayın bulun, erişin, arayın, arayışa geçin, kendinizi kıstırmayın toplumun ahlaki değerleri yüce değildir, hiçe sayın. Sevgi paylaşmak gerekmiyor. Seks bencildir kabullenin.

Çok az fiziksel objelerle zaman geçiriyoruz, evlere tıkıldık, plastik objeler ve telefonla büyüyoruz.
Bunlar yazılmalı bakın. Muhafazakar gözlemler var bunları iyi analiz ediyor, muhafazakar diye yabana atmayın. Kimi iyi..

Seks erken yaşa alınıp cinsel rüştle birlikte (genç birey olan) kadın ve erkeğe (cinsel deneyim) hakları teslim edilerek özgürleştirilmeli. 
Anne ve babalar olarak bunu bilmiyoruz evet. Hormonlar ve feromonlar var. Anne baba yapıyor. Toplum da herkes. Herkesin derdi. Feromonlar  yayılıyor. Çocukları mahfediyorsunuz. Mastürbastonlaşıyorlar, sekse erişemiyorlar hormon çatışması yaşıyorlar. Toplumdaki ahlaki, çürüme, yozlaşma bir boyutunu da burdan alabiliriz ve görebiliriz.
Özgürleştirilmelidir. Kulak kapayın tersine.
Yaşıtla özgürleştirilmeli. Yakın yaşıtla..

Bunu her defasında söylüyorum . Doğa çözümü bu. Doğa analizi. Bu objektif-doğru. Doğru bu, doğrusu, din ne derse desin, din subjektif..
Uygun bir filozofik bakış ve filozofi bunu söyler, tersini/Aksini değil. Bilgi bu. Doğadan imbiklenmiştir, gözlem doğa...
Diyalektiğin de üretimi bu ve yöntemi bu ve sentezi ve çözümü bu olacaktır.

Sanallaştırma ve hayalleştirme zamanı iyi değil. Bunu kafanıza kim soktuysa bunu atmalısınız. Fikir olarak edinin gerisi gelir. Kendiniz zorlamayın, yıllar sonra çözünür çözünür o alışkanlık, bilgi edinirse çözünür korkmayın...

Hayalleştirme zamanı için uygun kavram şudur. Sanal deneyim sanal deneyimdir.
Bu ekranda tablette kayak oyunu oynamak ve gerçek kaymak farkı. anlıyor musun? Kar ve soğuk var. Gerçek hormonlar. Anlıyor musun? Acı var. Hormonlar bozuluyor çatışkıya giriyor.
Birey kendi bedenine hakim olmalı ve zevk veriyor diye bunun ve sürecin aşığı müptelası olmamalı.. doğanın işlevi ...

Kuzey Avrupa ülkelerinden biri sözde Psikologlar ağzıyla oksitosin hormonu salgılanımı ve gevşetmesi için bu gençleri rahatlatacak gevşetecek diye, mastürbasyonu gençler arasında yaygınlaştırmaya çalışıyor ya da yasa tasarısı yapıyor.
Niye?
İnsanlar mutsuz. Çiftsiz,eşsiz. Gençler üzgün ve antidepresan kullanıyor. Çözümü o değil. Hormonların giderilmemesi sorun. Feromonlar çözünüyor çarpışıyor, uçuşuyor, karşılık bulmalı.

Biz bunun olumsuz olduğuna inanıyoruz

Bir ineğin kendi yavrusu için olan sütünü bir insan sağarken orada sinir uçları olduğu için ve buna daha önceden alıştırıldığı için haz duyması ve bundan kaçınamaması gibi bir yaklaşım düşün...

Mastürbasyon tıpkı seks gibi haftada bir,  kırk yılın başı bir, üç günde bir (neyse) süreç olarak kişinin denetiminde, çatışmadan ve anlık giderilirse doyumlanılırsa güzeldir. 

Deneyim sonrası ne hissediliyor? Bitkinlik mi enerji mi mutluluk mu? Buraya iyi bakın.
Bunun fazlası, giderilemeyen ötelenen arzu ve bağım süreci enerjinizi sömürür çalar, eksiltir, enerjinizi kimseye vermeyin...

Yine Türkiye de Psikolog ağzıyla erkekler için otuziki diye bir ürün satıldığını ve mastürbasyonun pazarlandığını gördüm.
Bu berbat. Yani bunu Psikologların demesi berbat. Sanal çağ..çığ manyaklık...

Arzu ve mastürbasyonlaştırmayı kim yüceltir? neden? 
İneği sağmak isteyen. Basit. Yanıt budur.

Hayır seks üreme işlevidir, sevgi değildir, aksi trajikomik.
Tabi ki seks arzudur doyumlatır, doyumlatılmalıdır, yapılabilir, mutludur yapılmalı. Kişi kendini o anlamda çatışkıya sokmamalıdır. Yemek yemenin doyması ve uygunu gibi çözmelidir. Aksi ya zarardır ya yanlış yönelim. Çocuklara bilgi verilmelidir.

Şimdi, seksin biyolojik işlevini, anlamı olduğu gibi almalı değiştirmemeli,  bu sizi özgürleştirir.
Mutlaka korkmayın...
Yıllar sürse de. aylar sürse de bir gün biter o çatışma buna güvenin olur mu?

Flört, bireysel kurlaşma, çiftleşme, seks oyunları tabi ki bunlarda bir ölçü de sevgi saygı, paylaşım bağlılık  var. Hiç yok demiyoruz.

Seksin işlevi (biyolojik işlevi) çarpıtılıyor. Hayatın anlamı amacı o değil.
Diğer şeyleri ve yaşamı aşmamalı. İnsan olmayı, insan olma onurunu ve günlük işleri telaşı aşmamalı.  Sırası yeri gelmeli, olmalı. yeri belli olmalı. Zevk oyun eğlence zamanı. Özel.özellnemiş.nokta. ve o zaman en iyi keyif doldurulmalı-böyle artar...

Arzu bastırılmamalı ama bütünüyle denetlenemeyen kontrolden çıkmış ket vurulamayan arzu ve denetimsizlik süreci üzerine kişi çalışmalıdır.
Odaklanmalıdır, bunun sorun olacağının bilgisini yüklenmelidir. Yani kişiye anlatılmalı kabul ettirilmeli. Kişi bir kez farkına varırsa değişir, zamanla değişir, kabullenmiyordur, bir yer de gelir-olur..

Kişi bu enerjiyi (bitmek tükenmek bilmeyen cinsel kargaşayı) bir iş ve emeğe, fiziksel aktiviteye, fizik sürece, elişine, uğraşa vb.ne  günlük hayata aktiviteye kanalize etmeli ve yöneltmeli, yönlendirmelidir. Bunu öğrenmelidir.
Çocuklar gençler ziyan oluyor. Gözümüzün içine baka baka. Büyümüyorlar. Abartmayın. Sekste yapsınlar güvenli.
Ben Psikologları, toplum önderlerini göreve çağrıyorım... işleve...

Burada Denetlemenin kendini üretecek şey zaten seksin sevgi olduğunun sanılmasının vazgeçilmesi/bırakılması ve kabulü/onanması. Bu zamanla getirir. Seksten kurtulmayı getirir, azaltır. Yapar. Bilgi yapar. Tek başına.
Bilgi öğrenimdir, öğrenim bilgidir, geliştirir, kurtarır, anında,

Şimdi sekse dair özel bağlar ötesi değişik partner arayışı

Özel bağ oluşunun da, özel partner arayışının da. Ne aranıyor? (Ben biliyorum , çok iyi biliyorum)
Seks özel bir eylem değil geneldir, birinin seksi diğerinde üstün değildir, kişi fiziksel uyaranları arasın, esrime kaynakları iyi değildir bırakın. Esriten şey durum kötü. Kişi tamamıyla denetimli ve bilinçli olmalı,
Daha fazla açmayacağım...

Seks; özünde
Zevk arayışıdır. Zevk sürecidir. Zevk kökenlidir. Hayata anlam katmaz olmasa da olur olsa da olur ,tadında olmalıdır.
Geç kalındığı için, geç başlandığı için toplum buna izin vermediği için, gizli kapaklı el atında kaldığı için, ya da acıdan kurtulma için, doyum olmadığı için bunlar oluyor inanın.
Fromm'un Özgürlükten Kaçış kavramını zevk için Acıdan Kaçış olarak yorumlayın ..

Toplumun empoze ettikleri ve yanlış değersiz öğretileri. Gençleri engellemek. Doğayı bilmemek, hormonları bilmemek.

Seks sevgi ayrımı tam olarak, tanım olarak kabul görmeli (Jared Diamond Seks Neden Keyiflidir/Zevklidir? kitabını okuyun tartışın.)

Seksin seks işlevi üreme hormonu ve sevginin işlevi sevginin kabulü.
Sevgi koruyucu kollayımcı gelişimci bir şey, özgürlükçü öğretici, Diğeri yanlış sevgi ,bağ var.
Seksin olduğu gibi tanımlanması görülmesi, objektif görülmesi. Neyse o. Önemli.

Seks üreme işlevidir, insan haz verici olduğu bulduğu için onu tekrarlar durur ve bağıma döndürür. Döndürmüştür.
Yeme isteği, sigara, çay, kahve ya da alkol alımı gibidir. Daha öte değildir anla mkatmayın anlam icad etmeyin kurtulun, rahatlaşın..
Dürtüsellik gider akranım gider..

Sekse özel bir anlam yüklemeyin.
Sekste Nirvana yok , Sekste özel bi bok yok.. özel bir tatmin değil. ötesi tatmi ndeğil, sinir uçları uyarımı, sinir uçları var uyarılır, hormonlar danseder salınır ve zevk duyarız. Diğer esriem öğretidir. Başka şeylere de olur. Müzik dinlerken olur mesela acı çekerken olur. Bunlar öğretidir kaldırılıp atılmalıdır. Arabesk acı çekmeye acımaya son verilmelidir. Acıyarak kimseyi kurtaramayız düşürürüz elimizden....

Seks meks ilahi milahi değildir, ilahi partner yok Tanrıyla  sevişmiyoz
Ruhsal ve ötesi deneyim de değildir. Bütünüyle fizik mental deneyimdir. Bütünüyle fizikseldir mental olan yönü çok tartışılır uçurmaya gerek yok, hayatın anlamını aramayın bir kere sekste hiç değil.

Orgazm doruk değil, uygun değil, bir şey yapmaz. yaşamın anlamı değil. Çocuk yetiştirin. Adam gibi çocuk..

Orgazmdan yaşamın anlamına ulaşan/erişen henüz bildirilmedi. Bu partner arayışına ket vuruyor. Onurlandırır. Her partner uygundur.Fizik olarak az çok bir çekim benzeşim uyum varsa, taraflar arasında uyum varsa birbirlerini istiyorlarsa o uygundur. Özel yüksek değişik aramayı bırakın... aramayı özel doyum aramayı sürdürmeyin.. Partnerin iyisi kötü yok. Taş taşa birleşir tahta tahtaya . Ha şöyle ha böyle... Yakın bulmuşlarsa tamamdır.

Kadın ve erkek partrner ulaşılmaz özel felan cart değil
İnsanın hepsi bayağı adi (sıradan ortalama) insandır. Bireysel erginlik farkları olsa da hepsinde insan,  hepsinde arzu bulunur ve hepsi aşağı yukarı düşüktür, düşkündür .
Seks konusuna düşkünlük genel ortak nokta bunu büyütmeye gerek yok. En kompleks insan da en basit insan da ürer ve oyun oynar ve keyifle seks yapar caizdir hocam...

Hayalleştirmeye tutulmuş biri bunu gerçek zamanla fizik mekanla gerçek objeyle giderebilir...
Seksi lanetlemeyi bırakın. Seks kötü değil iyi

Sevgiye dair yeryüzünde yapılmış en iyi tanımlar ne yazık ki Marks ve Fromm'un tanımları kalemlerinden çıkmıştır. Fromm'un da bütünüyle Marks'tan esinlendiğini düşünüyoruz. Bu tartışılabilir ancak sevgi kavramının özü gereği o genelleştirilebilir olmalıdır yani..

Bu tip olgular da kafa karışıklığı yaşandığında yapılması gereken doğaya bakmak doğayı çözümlemektir. Kafanızı karıştırmayın.. Özgür bireyler gibi düşünün bilginize karar verin.

 Doğadan bilgiyi almak yeni bir çözümleme ve yeni bir bilgi üretmektir. Doğadaki seks ve sevgi işlevleri gibi. Düşünün bunu anlarsınız.

Seks sevgi değildir, seks arzudur, seks için doğru kavram metabolizmanın ihtiyacı için yeme ve tıkınarak yeme abur cubur yeme ve pasta yeme gibi bir benzetmedir, anlaştık. Oyundur ayrı. Oyun severiz.

Bunları duymak sizi korur, normalleştirir, seksini-zi kırmaz, azlatmaz incitmez yıkmaz, b şey olmaz, hayal dünyanızı da bozmaz, zorlamaz, abartmayın büyürsünüz...
Sekse özel bir anlam yüklemeye gerek yok doğaya bakın görün

HORMON SALIMLARI DOĞA VE HORMON HACKLERİ YANİ BOŞA VE SANAL HORMON SALIMLARININ ASIL HORMON DENGESİNİ VE KİŞİNİN GERÇEKLİKLE-REALİTEYLE OLAN BAĞI ZEDELEMESİ

Yine fiziksel olarak en önce fiziksel probiyotik çeşitliği flora gelişimi hasarı ya da buna bağlı fiziksel gelişim kusurları soruşturulmalıdır.

Yazılacak

Dürtüselik Nedir Ne Olduğunu düşünüyorsun Neden başlığımız dürtüsellik

Hormon hack ve Dopamin serotonin hack kavramları incelenmeli, sanallaştırmanın gerçek duygulara karşı bunu köreltmesi


Sonuç olarak
Hormonlara özgürlük
Ve
İleri Hormonlar Hareketi engellenemez/durdurulamaz.

Burda ne oluyor biliyorsunuz?
En denetimsiz olanlarımız kurban. durumuna......
Yanlış ilişkiler yaşça büyükler korunak arama

Bu size filozofi gibi gelmeyebilir anlarım. Bunu nerden çıkarıyorsun Mutlu Deniz diyebilirsin?
 Biz seksi seviyoruz. Onu neden bırakalım ya da neden niye öyle senin dediğin gibi ele alalım. Bırakalım demiyoruz bir kere. Doğru kavram özgünleştirme özgürleştirme ergenleştieme özüne beri çekme ve doğru kullanma. Toplumun gelişimi için önemli  önemli. Her defasında sözediyorum çocuğa bilgi verilmeli. Seks bilgisi tabi


Hormonal manifesto
Bağımsız filozofi metinleri

Buyrun tartaşalım 

ben Mutlu Deniz tartışırım efendim...

------------

BAŞTA OLMASI GEREKEN SONA ALINMIŞ GİRİŞ BÖLÜMÜ...............


Niye böyle tuhaf bir başlık?
Bu şimdi bizim Psikoloji Psikiyatri gruplarındaki yardımlaşma dayanışmalarımız üzerine gelişmiştir. Özellikle bireyin ve öznenin seks, cinsiyet, seksuality ve persona yani bireyin kendiliği tabanındaki kimi algılayış ve bilgisel yapılandırma hatalarını gidermek için genel  yapılandırılmıştır ya da yazılacaktır. Yazılmaya devam ediyor. Arar ara notlar gireceğiz

Anlaması zor gözükebilir ancak okuyunuz çözümleyiniz ve katkı sununuz. Yazım sonuçta dürtüsellik dediğimiz parametreye de karşı bilgi tabanında giderici etkin ve seçik önipuçları ve bilişsellik katkısı eki taşımakta olacak. Aslında taşıyor. Yanlış seksuality yapılandırması. Yanlış varlık  yapılandırması  herşey. Yanlış bilgi tabanı-na karşı yazılmıştır. Bilişsellik
Konu çok geniştir, bütün tabanı kapsamamız mümkün değil ilgilisine biz havale ediyoruz.  kapsanamaz, biz özgün yazımcılarız.
Öte yandan bize göre kozmolojik kimi karmaşa -bilinmeyen- denilene dalaşmadan girişmeden bunlar tamamlanamaz ayrıca eksikler kalacak..

Yazıyı zor bulan arkadaşlar karmaşık bulan arkadaşlar anlayabileceği cümleler için mutlaka okusun.
Varoluşsal bunalım, dürtü ve seks paradigması problemi çekiyorsak bazı cümleler ya da belirtilen üzerine (aslında yadsınsa da) düşünme işe yarar.

(Yazı geniş zamanlarda genişletilecek ve okuyucu ilgi tepkisine göre biçimlendirilecek)

Şimdi sonuç olarak kimseyi seksten orgazmdan şunda bundan soğutmaya çalışmıyorum. Patates ya da şeker yiyen birine ağız da oluşan tada dikkat et, tat almanı incele ya da şekeri ntadı nasıl bu ne hissettiriyor bunu bir düşün diyebilirim. Şekeri elinden bırakamayan birine önce kahverengi meyve şekeri sonra başka bir şey önerebilirim okuyun lütfen tamamlanacak ilgi olursa

Yazı sonucunda mastürbasyona karşılık/karşıtlık yani karşı olma diye bir şey varsa aslında Dopamine Hack ve Okstiosine Hack kavramının kendinin belirtilemsi ve işaretlenmesidir o
Gereksiz tükenme sebebidir efendim, tükenme en önemli, yönü
Bunun için bir kayak örneği verdik okuyun. Ayrıca kavramları araştırın
Süreci tersine çevirme yerine probiyotik ilişksi hormon düzeni kurulması; dopamin Hack Dopamin Fast kavramlarının incelenmesi aynının oksitosin ve diğer Hormon Hack ve Fastinglerine beri çekilmesine geliyor.

Öznenin ele alınması seksualitynin ele alınması öznenin tekilliği doğa karşısındaki konumu bunları yeniden inceleyin. O anlamda filozofinin kendi ya da filozofi tarihini sarsacak şeyler kafanızda
Şimdi anlaşılmak istenmeyen bir şeyi kimse yazmak istemiyor. Yani ben burda kelimelerle kuantum deneni örneğin ya da özne çıkmazını, öznenin sorunsalını gösteremem-algı

Öznenin sorunsalı doğadan kopmak, fazla bireyselleşmek tekilselleşmek ve fazla sahip olma ama doğa gereği o da. İstenç yani deneyimin istenci doğası. Doğanın doğası gereği.
Bilme ile ilgili.. Subjektif subjektif
Subjektif subjektit kalmak istediğinde subjektifi değiştirir misin?
Fark şu 35 mm lik bulanık ve belli odağı göstere bir mercek düşün
Sonra 360 derecelik her an her yere sonsuz odaklana nbir objektif düşün 35 mm 35 mm kalmalıdır
İnsan doğası denen içi nörneklendi. İstediğin görmeli baktığını görmeli olmalı objektif olmak zorunda değil. Doğasını tersien çeviremez.



Geniş bir yazı olacak ve orjinali yorum alanından kısılmadan sunulacak.

Arkadaşlar biliyorum ismim Freud felan değil (Mutlu Deniz) ama bir şeyler yazmak istiyorum ve yazacağım. 40 yıllık yaşam imbiği. Bana genel olarak yaz deniyor, konuş, söyle deniyor. Fikirlerini söyle deniyor. Böyle ele alalım.

Aşağıdaki yazacaklarım içim her türden eleştiriye ve karşı görüşe ve tartışmaya tabi ki açığım. Diyeceklerimin yılmaz bir savunucu olarak tabi.

 Şimdi adamın biri; Açık kulaklarınızı da  beni dinleyin yoksa kurbağa gibi görünürsünüz diyorsa ben bunu yazarım arkadaş.

Yazacaklarım biraz uzun ve parçalı olabilir ancak kendi ana fikrini içerecek. Daha sonra derli toplu düzenleriz.

Şimdi üçüncü kez böyle bir konu getiriyorum sanırım ve böyle şeyler yazmaktan bir ölçü de ben de tam anlamıyla hoşnut değilim ve kendimi uzman felan görmüyorum ve bunları sözetmeye can atıyor değilim ancak antipsikiyatri dayanışması gereği olarak kişisel gözlemler beni bu konu da sözaçma noktasına getirdi ve bu anlamda diyeceklerimi önemli ve  denmesi, açılması  gerekli buluyorum.

Arkadaşlar şimdi öncelikle burada bilim yapılmalı, tabi ki ben konuşmalı ve bunu yorumlanmalı değilim. nasıl?
Bu kavramlar üzerine tutup dürüst bilim yapılmalı.
Veri derlenmeli. İnsana dair objektif pozitif veri derşenmeli ve o veri gösterge olmalı ve sonra yorumlanmalı, objektif incelenmeli. Diyalektik budur.

Bu nedenle yazıyorum bazı şeyleri
Şimdi bunlar üzerine eli yüzü düzgün yazılmış ne var bilmiyorum.

Hem yaşım, hem insan gözlemim, hem bireysel görüşmeler ve okumalar, hem kendini gözlemden çıkarılmış bir yorum olarak bunları söylemeye kendimi bir ölçü de yeterli buluyorum. En azından bir yol olur ve tartışılabilir. Tartışmaya yol açar. O da önemli.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.