Psikiyatri, bağnazlığın en büyük şeklidir

Reddit antispkiyatri forumlarından bir gönderinin kısaltılmış çevirisidir

Tüm bunlarda nedir?
Peki ya Drapetomania? Kölelerin özgürlük istemesi ruhsal bir bozukluk mudur?

İstismarcı ebeveynlerinden özgürlük isteyen çocukların durumu "muhalefet bozukluğu", "davranış bozukluğu" ve bu çocuklar sisteme karşı son derece zihinsel olarak sağlıklı mücadelelerini sürdürdüklerinde - "antisosyal kişilik bozukluğu" mu?

Bunlar da ne?
Tüm tacizleri görmezden gelen ve gülümsemeye devam eden mutlu beyaz (cisgender) heteroseksüel erkek olmayı "sağlıklı" olarak etiketlemek ve geri kalan her şeyi "akıl hastalığı" olarak etiketlemek mi?

 Ve duygularını göstermeye nasıl cüret edersin!

Cinsiyetçiliğin, ırkçılığın, homofobinin, transfobinin, kadın sünnetinin, çocuk tecavüzünün, okul zorbalığının, herhangi bir şeyin kurbanı olmaya nasıl cüret edersin!

İstismar mevcut değil! Toplumumuz mükemmel!

Toplumun mükemmel olmadığını göstermeye nasıl cüret edersin! Belli ki akıl hastasısın!

Mesela, bu Nazi düzeyinde bir propaganda ve herkesi etkiler ancak kadınları, POC, LGBT ve diğer azınlıkları orantısız bir şekilde etkiliyor. Psikiyatri azınlıkların ölmesini istiyor. Ya da en azından uyuşturucuyla, her yerde meydana gelen sistemik suistimalden bahsetmemek için psikiyatri hastanesinde kilitli tutma. O yobazlar herkesin hayatını mahvetmekten mutlu.

(NOT: Drapetomania; 1851'de Amerikalı doktor Samuel A. Cartwright'ın köleleştirilmiş Afrikalıların esaretten kaçmasının nedeni olarak varsaydığı varsayımsal bir akıl hastalığı olarak kabul edildi.)