Kişisel Bipolar Hikayem

 Kişisel hikayem eşliğinde

Neden İlaç Almadım? Neden Nasıl Niye İlaca ya da Psikiyatriye Karşı Direndim? -1

(Tüm açıklığıyla olabildiğine özetlenmiş yazı dizisi)




2000 yılında üniversite bitti ve köyüme döndüm. O yaz bir incir ağacından düştüm. Kalktım topallaya sendeleye yürüyebiliyorum. Bir hastaneye -acile- gittik bir kaç röntgen. Kırık çıkık omurgada hasar ciddi bir şey yok bir ağrı kesici eve geri döndüm. Sanırım kalça oralarda bir incinme göğüs kaburga oralarda bir incinme vs var. Kardeşim tv kumandasını göğsüme attı acıdan gözümden yaş geliyor öyle bir şey. Düz yatamıyorum yatarsam doğrulup kalkamıyorum arkama destek yapıp bir yatak hazırlattım .Ayakta iyiyim. Ayağa bir kalkarsam bir bacağı hafif sürüyerek gibi dikkat ederek yürüyebiliyorum. Yatarsamda iyiyim ama yatması ve yataktan kalkması 10 dakika sürüyor ve bacağımı milimetrelerle kıpırdatıyorum. Bu aylar sürdü. Aylar sonra kalktığımda kasılmalar ,çekmeler, titremeler, baş dönmeleri kulak çınlamaları olduğum yerde değilmişim gibi bir durumdayım. Okul bitmiş gençsin askere gideceğiz. Askere yazıldık. Askere gitmeme bir kaç ay kaldı .Tam toparlanamayınca bir akrabamız bir çeşit sağlık memuru hadi seni bir doktora götürelim iyi bir doktor vs. Gittik:
Doktor bana 3 ilaç yazıyor. Bir anti-iskemik bir kulak çınlaması baş dönmesi hapı bir de antidepresan. Ne olduğunu bile bilmiyorum. Başladık içmeye .Tüm sorunlar geçmesede daha katlanılır oldu. Yani stres baskı hissetmeden askere gidebildim ve Tuzla piyade okulu gibi zor bir yerde o koşullara hiç sorunsuz katlanabildim. Bu askeri sağa sola dönüşlerde dengemi kaybediyorum, sendeliyor hatta düşüyorum o durumdayım. Hayatımda ilk defa askerlikte 15/10 yüksek tansiyon ölçtürdüm. Her neyse ben o ilaçları o doktor bir ay felan demişti al bırakamadım. Aylarca çok uzun süre kullandım en sonda ikisini kestim tek antidepresanım kaldı. Onu nerdeyse askerlik bitene kadar kullanacaktım. 2 yıla yakın.

Her neyse askerlik bitti bir işe girdik. Bir gün bir sıkıntı baş dönmesi 300 kolesterol ölçtürdüm. Başka bir gün bir çarpıntı acilde 17/10 tansiyon taşikardi denildi. Doktor bende de var önemli bir şey değil dedi bir kardiyologa görün. Karşıda bir sağlık görevlisi 20 yaşında ben öyleydim 40 ında şeker hastası olcan ben öyle oldum dikkat et dedi. Bunu küpe gibi taktım kulağıma , aklıma yazdım.
(Yaklaşık 2006 senesi ve 26 yaşındayım)

Her neyse sağlıkçı yakınımız ildeki en iyi doktor kardiyolog dedi bir randevu aldık istedik bir hafta tansiyon ölçüp gelsin demiş. Bir hafta tansiyon ölçtüm 15/9 15/10 hep böyle. Tansiyonumu felan ölçen biri değilim. Bir yıldır başım ağrıyordu mesela hiç umursamazdım. Bir de gençlik var bu ADSL hizmeti yeni eve intnernet bağlattım işte sözde keşfediyoruz okuyoruz çok uykusuz da ciddi uykusuz kalıyorum.
Her neyse doktora gittik. Bir ultrason ;biraz yağlanma var kilo ver dedi (178 boy 90 a yakın bir kilom var) Bir statin bir beta bloker ilaç yazıldı. Bana göre biri tansiyon biri kolesterol ilacı. Beta blokerin ne olduğunu bilmiyorum. İlacı başladım ondan sonra ölçtüğüm bütün tansiyonlar saat gibi 12/8. Statini bir ay sonra neden bilmiyorum işte olumsuz bir şey mi duydum nedense bıraktım-hatırlamıyorum. Beta bloker için tansiyon ilacı bu galiba diyorum ona devam edeyim. 45-60 nabızla düşük solunum (dakika da 5-6 bile olabilir) rahat mutlu sakin tansiyonsuz yaşıyordum. Aradan böylece yaklaşık tam 6 yıl geçti.

Gel zaman git zaman 2012-13 aralığı. 110 kiloya ulaşmıştım. Bir hafta sonu köye gelip bir kiraz ağacına çıktım. Ağacın yarısında hem çıkmaya hem inmeye korktum .Yani dedim ki; bu ben miyim? Neler oluyor? Böyle olmamalıydı. Tüm çocukluğum ağaç tepelerinde geçti. Bir de ayrıca bir kıyafet mağazasında bu şişkin gösteren aynalarda kendimden görünüşümden yakın zamanda rahatsız olmuştum. İşte bu iki olay bir araya geldi kilo vereceğim dedim.

Neden İlaç Almadım? Neden Nasıl Niye İlaca ya da Psikiyatriye Karşı Direndim? -2

Kilo vermeye karar verdiğimde aklımda düşük karbonhidrat kavramı vardı yer etmiş yani karbonhidratı ne kadar keser azaltırsam o kadar hızlı vereceğimi biliyorum öyle sanıyorum. Bugün keto (ketojenik) diyet sunarım ancak o günlerde duymuşsamda üzerine kısa bir araştırma ve okuma yapmış olsam bile ne olduğunu açıkçası bugünkü gibi bilmiyordum ve anlamamıştım.

Hayatımdan yüksek glisemik herşeyi karbonhidratları bir an da süpürdüm .Tam sıfır değil ve ne yediğimi tam bugün bile bilmiyor ve hatırlamıyorum ama az düşük glisemik sebze yumurta et vb yiyorum yani karbonhidrat değilse onu yiyorum. Çok hızlı biçimde kilo vermeye başladım. 4 ay da tam 25 kilo verdim spora başladım evde ufak tefek antrenmanlar tabi. Dinçleşmiş gençleşmiş sağlıklı hissediyorum ve yeme isteğim azaldı. En son kendimi sadece et yumurta ve fındık yerken buldum ve en sona günde bir hatta iki günde bir öğüne düşmüştüm çünkü yemek istemiyordum. Bu ihtiyaç diye zorunlu yiyordum. Bu dönemde göğsümde üç dört gün kadar ateş dağlamışçasına bir sıcaklık oldu (bunu iyileşmeye yoruyorum) en son bittiğinde böyle açıldım mı diyeyim rahatladım göğsümden bir ton yük kalktı .Bunu işte diyet açlık kalbi damarları iyileştirdi vücut kendini onardı diye yorumladım ve ilacı beta blokeri kestim hiç ihtiyaç hissetmiyorum. Üşümüyorum ,hasta olmuyorum gözlerime fer geldi ,egzama lekeleri gitti , hemoroit ya da ona benzer bir şey vardı silindi gitti .Süper hissediyordum. Yani çocuk kadar enerjim var tüm gün koştursam .

Fizik olarak bu haldeyim ama içsel sıkıntılar olmaya başladı. İşyerine gidiyorum bunalıyorum çalışamaz durumdayım en son rapor aldım. Döndüm çalışmayı denedim bunalıyorum ikinci bir rapor. Bu böyle olmayacak dedim aklıma antidepresan geldi reçetesiz antidepresan almaya karar verdim. Antidepresanı bir kaç (en çok üç kadar) ay aldım bende hiç bir fark yaratmadı. Onu da ani bıraktım. En son çalışmayacak bir halde hissedip mecburen istifa ettim. Eve geldim eski eşime ben bu haldeyim bir kaç ay kendimi dinleyeceğim dinlendireceğim dedim yani olmuyor.

Tam buradan sonra işitsel halüsinasyonlar ve paranoyalar gelecekti. Şimdi bugün bakıyorum bunu ani ilaç kesmelere yorumlayabiliyorum. İki ayrı ilacı ayrı ayrı ani kestim.


Şimdi o gün böyle bir fikrim yoktu. İlaç kestim bunlar (mani deliryum psikoz) oldu diye yorumlayamazdım. Durumum nasıl yorumladım ve ele aldım yani neden ilaç almadım onu açayım. Aslında aldım hiç bir işe yaramadı..

Neden İlaç Almadım? Neden Nasıl Niye İlaca ya da Psikiyatriye Karşı Direndim? -3

Tüm bu süreç benim gözümden o gün bugün yorumladığım gibi değil de nasıl görünüyordu?
Okuyorum araştırıyorum. Bildiğim kadarıyla benim bitmez tükenmez bir merak ve öğrenme isteğim var yani çocukluktan beri elime geçen neredeyse herşeyi okurum.

Yukarıdaki sorunları yaşadığım yakın paralel ve diğer dönemlerde her türden bilgi aradığım gibi bir de internette çocukluktan beri gelen yaşamsal sıkıntılar/sorunlar ,tekrarlayan rüya sıkıntı şu bu kalıpları gibi tuhaf bir şeyi aradım. Karşıma "sirius-ufo" forumu diye bir adreste bir yazı çıktı o zaman arama motorunda başlarda. Tıkladım açtım. İşte uzaylılar tarafından kaçırılıp hipnotize edilmiş insanların ortak sıkıntıları gibi bir yazı. Bu neymiş dedim. Uzaylı kaçırması da neymiş. Hem kaçırsa geri nasıl bırakmış felanda işte onu da aradım. "Uzaylı kaçırması" bunu arama motorunda aradım. İşte neler okudum bilmiyorum en son Amerika da bir grup insanın yazdığı celse tarzında bir içerik buldum. Bunu okumaya başladım . Şimdi hatırlamıyorum ama önemli bilgiler felan diye lanse edilmiş olabilir.
Üzerinde derinlemesine durmaksızın ne olduğunu anlayacak kadar okuyorum. Zaten yapım hastalığım o. Şimdi içerik diyor ki; Biz insanlar uzaydan geçmiş çağlarda ziyaret edildik. Bizimle genetik deneyler yaptılar vs uzun hikaye. Biz onların adeta kolonisiyiz denetimindeyiz felan. Yüksek frekanslar üst boyutlar vs. Sonra bunlar uzaya elektromanyetik yapay zeka bir frekans çiti (örtü) yerleştirdiler ve insanı bu yolla izleyip denetliyorlar. Bir yapay zeka frekansa göre sana sorun oluşturuyor bir şey yapıyor. Mesela mental bir sınır var çizgiyi aşar yasaklı bölgeye girersen iki insanı birbirine düşürüyor seni bir yolla engellemeye çalışıyor gibi. Şimdi içerik diyor ki gerçeklerin peşine düşer bunları anlamayı olan biten ilüzyondan sıyrılmayı denersen hayatını cehenneme çevirebilirler, saldırılar olur. . (Matriksteki mavi hap kırmızı hap gibi) Hiç ciddiye almadım. Ta ki korkana kadar.. Aynı an da o sıkıntıları yaşıyorum (mani psikoz) .Şimdi doğal olarak bunu bir saldırıya ya da bunlara yorumladım .Başta ciddiye almıyordum ama tam zamanlı hayatım karardı. ama aynı zamanda da hem fiziksel hem bilişsel olarak mükemmel hissediyordum. (Sanrılar ya da o an ki yorumla saldırılar dışında) Mesela bir gün geldi zihnim açılmış gibi oldu (artık mani, öfori ya da ilaç, ketojenik diyet, ney bilmiyorum nasıl yaptı oldu) kafamda üç kelimeyi kurduğum anda dört paragraf birden var gibi. Tuttum internette yazmaya kalktım. İki ayrı forumda bir günde yüzlerceyi aşkın sayfa yazdım bir tür hipergrafi ile. İki ayrı forumu birbirine katıp kovuldum. Kafama paragraf sayfa bir kerede düşüyor tek bir kelimenin belireceği kadar zamanda -ki bu gerçek öyleydi.
Şimdi bunu okuduğum ilüzyondan çıkma biliş boyut zihinsel frekans masallarına yordum .Şunun gibi . Hani insan beyninin %5 ila 20 sini kullanıyormuşta %100 kapasiteyi kullanmamıyormuş denir. Ben şöyle sandım. Yani biz yaklaşık uykudayız bu açılma var bu herkese olabilir bunu tüm insanlara anlatmalıyım yani herkes zihnini açmalı bu olağanüstü şeyi görüp yaşamalı yani öyle kalmalılar bu aptalca dedim yani. Öyle bir coşkuyla 4-5 internet forumundan günler haftalar içinde kovulacaktım. Hızına yetişilemez bir hızda yazıp düşünüyordum mantık kurgumda bir sorun yok. Felsefi mantık. Bir şeyi matematiksel alma gibi önermelerle anında parçalıyor çözümlüyorum eskiden yapamazdım. Blog açıp binlerce sayfa yazdım. Çoğu saçma uydurul şeyler ama bir bilgiyi önermeyi kurguyu ele alma anlamında öyle değil. Onlarca foruma binlerce mesaj yazdım

Şimdi tabi bu haldesin çalışmıyorsun evdesin tuhaf duygular sanrılar herşey içiçe. Bir gün bir bunalma ve iç sesle birlikte bu semazenler gibi sıkıntımı hafifletebilmek için içimden gelen dön sesiyle/hissiyatıyla dönmeye başladım. Dakikalarca döndüm böyle karnımın oralarda bir şey bastırıyormuş gibi ,sıkışıyormuşum gibi ve adeta vücudumda bir sıkıntı atamıyorum en son hafifte bağırmaya başladım. Hem dön hem bağır.. Yaşadığım apartmanda eski eşimin akrabaları var onu aramışlar: Eski eşim anne babamı aramış anne ve babam beni almaya geliyorlar

Neden İlaç Almadım? Neden Nasıl Niye İlaca ya da Psikiyatriye Karşı Direndim? -4

Annem geldi. İşte ne zamandır yemiyon içmiyon. Bilmiyom iki gün olmuştur hiç yoksa .Annem zorla yemek dedi dirensemde baktım olmuyor en son sadece yumurta istedim. Bir kaç yumurta yedim. Hadi dediler köye gidiyoruz. İşte açlıktan bakımsızlıktan ani kilo vermeden mineral vitamin kaybıdır diye belki düşünüyorlar bana arı poleni felan verdiler. Ben hiç önemsemiyorum. Aklım başımda değil.

Her neyse bindik arabaya ve köye geldik. Tüm aile kardeşim dahil karşımda . Aklımda te bir şey var .Beni yatırcaklar. Hastane. Beni Samsuna yatırmayı düşünüyorlar. Bu his ya da çözümleme. Mantık yerinde .Akıl sağlıklı ama arka planda onlarca iç ses gürültü ve zihin karması bir arada .Dışarı sağlıklı konuşamıyorum mümkün değil: Nerdeyim o bile belli değil. Onlara; "çok kar yağcak", "Amerikadan gelecekler" felan zırvalamışım sonra babama Kuran şifresi vercektim. Bunlar oldu.

Aklımda te bir şey var .Beni yatırcaklar. Eve geldik kardeşim başımda nöbetçi. Plan yaptım. Sigara için çıkıp aşağı merkez ilçeye ineceğim. Bir birbuçuk saat yürüyüş mesafesi .Çıktım yürüdüm bir otele gittim kardeşimi aradım ben güvende bir oteldeyim hastane sözkonusu olmayacak yoksa ben yokum

O an ki durumumda ilaçları zehir addediyorum .Zihinsel durumumu ele geçirecekler bozacaklar gibi .Yani ileri bir bilişsel durum yakalamışımda ilaçlar onların bunu bozma aracı gibi. Peşimdeler. (Ajanlar. Hani abartmıyorum matriksi delmişimde onun gibi ) Yani bu duyguyla diremiyorum. Sesler var evet rahatsızım bunaltıcı hafifte ürkütücü korkutucu doğru ama fizik durum olarak çok iyiyim

Yatıramazlardı. Şu sahneyi çok düşündüm . Gözümde canlandırdım. Bir hastaneye yatağına bağlı uyuşuk ilaçlanmışım. Bu hala beni getirirlerse ne yaparım diye düşündüm? O an başladım 4 sayfa hukuki savunma yazıyorum .Eğer diyorum hastanelik olursam direneceğim işte doktorlarla mantıklı konuşacak halde olamayabilirim yazılı kağıt hazırlıyorum okuyacağım ya da onu vereceğim yani ben bunu istemiyorum insan hakları hukuk iradem dışında yapılamaz dava ederim hakkınız yok felan ama uzun uzun .Yani bu anı göze alamazdım onu anladım onu istemiyordum o aşamaya gelmemeliydi çünkü gelirse ne olacağı beli değil. Çünkü kendime ilaç vurdurmazdım dirensen ya zorla ya karakolluk onu olmayı istemiyorum birine zarar vereyim istemiyorum ama vurdurmazdım yani çünkü olmayacağım için bakıyorum son çareye kalıyor direnmek ama sonu yok karakol.. Yani bana uzaktan ilaç atıp uyuşturmadan beni hastane diye bir yere ilaç diye bir yere götüremezlerdi. Polis almadan insan gücüyle mümkün değil.

Sonuç olarak kardeşim üzerinden iletişimle geri köye döndüm ailemi kısmen ikna ettim ama her gün hastaneye gidelim deniyor. Kardeşim arada mekik dokuyor uzun propaganda konuşmaları hastane ilaç vs vs.

Sen dışardan ne haldesin (ne halde görünüyon) biliyon mu?

Kardeşimin lafı. Bak dedim ben ne halde görünürsem görüneyim bana iki ay zaman ver geçecek ben bunu atlatacağım bir şeye gerek yok.
Ha ona anlatıyorum uçuyoruz zihin değişiyor rüyadayız felan bu ayrı

En son kafamda kurdum. Her yerim ağrı titreme çekme yangı ısı içinde .Fizik muayeneler isteyeyim. Her şeyin her hastalığın muayenesi. Genel testler öbür hastalıklar var mı belki buna başka bir şey yol açar hepsine kansere kadar test yaptıralım baktıralım ben de hiç başka bir şey yoksa en son düşünürüz diyorum. İşte annemin bir sağlık personeli olan kardeşi gak guk cak cuk etti tabi beni psikiyatrik ele alıyorlar .Bizim orda (hastanede) onlar işte öyle yapılmıyo felan dedi .Baktım olmayacak iyi dedim nörolojiye gidelim. Gittik. Doktora biraz fizik yakınma saydım hiç oralı olmadı (muhtemelen annemin sağlık personeli kardeşi işte anlatmıştır zaten işbirliği yapıyorlar ben fakrında değilim) ve en son aklımın/düşüncelerin binlerce kat hızlandığını düşünme bilgi işleme kapasitesi ve yeteneğinin hayal ötesi artabileceğini değiştiğimi değişim geçirdiğimi anlattım. Uzun hikaye.

Hikayenin sonu
Bipolar-Olanzapin psikiyatri görsün

O akşam geldim dört tablet olanzapin aldım kafama baktım sıfır fark ki almak istemiyorum ama bakıyorum ya da ailem yoklayacak .
Ertesi gün dedim ki ben bunu bir değil dört tane aldım kafamda zerre değişiklik olmadı aynıyım yok

Psikiyatri ısrarları

Yukarıdaki süreçten bir ay kadar sonra bir gün artık ailemin bunaltmasıyla kafada da kurarak psikiyatriste gitmeye hazır hissettim. Yani psikiyatrist diyorum benim gibi yüzlercesini gören kişi işte insanlarla konuşan dertleşen uzman kişi; o halde halden anlar, babacan olur, onunla konuşursam ve ilaç-tedavi istemediğimi (yasal hakkım) söylediğim zaman aileme dönüp: "işte bir kaç ay rahat bırakın biz böyle çok görüyoruz normal zaman verin" der beni destekler diye düşünüyorum.

Yani sonuçta gittim. Normal bir kafada düşünceleri sıralayıp bunu sağlayabilecek pozisyonda değilim. Adama (psikiyatriste) döndüm ne dediğimi bilmiyorum ama sonuçta şu anlama gelen şeyler dedim.
Bin yıllardır azizler peygamberler ses duymadı mı dedim. Onlar deli mi dedim. Sen dindar mısın inançlı mısın materyalist misin dedim. Dindarsan ilaç dedim ne alaka? Yani bazılarının başına geliyor demeye getiriyorum ve bunu çekmeyen halden anlamaz bilmez demeye getiriyorum. Yani bunun ilaçla ne işi var -spesifik durum-demeye getiriyorum. Adama dedim ki bunlar sizin işiniz değil bu tip insanlar ilaç yazmayın bunlar bizim işimizi benim gibilerin işi ve bunu yaşayan benim gibi insanlar birbirini bulup internetten felan birbirinden yardım almalı bu ayrı konu dedim. Yan açıkça bu durumda olanlara ancak biz a da bunu yaşayan benim gibi diğer insanlar yardım edebilir.
Demez olaydım.
Psikiyatristten çıktım. Ben uzaklaştım. Babam onunla konuşmuş:
Babam geldi. Sen bu adama ne dedin dedi.
Baba bir şey demedim hayırdır dedim.
Adam öfkeden kudurmuş deliye dönmüş: "bunu götürün Bakırköy'e" demiş. Babam şimdi şaşırmış demiş: "hocam Samsun var götürsek".
--"Yok onu orda başedemezler Bakırköy'e" demiş.

Psikiyatriyle tüm bağım burdan tümden bitti. Yani ben bunu kişisel hakaret saldırı insan hakkına bireyin sağduyusuna saygısızlık tecavüz ve hakaret olarak addettim çünkü bence babama işte birey tedavi istemeyebilir hakkı var zorlamayın zorla istemsiz getirmeyin o halde demeliydi yani ben olsam onu derdim. Tedavi istemiyon niye hastanedesin? Aile zorladı. Zorla getirdi. Demesi lazımdı ki 33 yaşında reşit insan kendi seçimi istemiyosa zorlama
Zorla mı vercen_?
Her ne olursa olsun (kendimi düzgün anlatamamış olabilirim doğrudur o düzgün konuşabilirdi sağduyulu olan oysa) vicdanımda o gün onun lisansını hiçledim, gerçek dünyada da öyle olacağı günü umarak ve isteyerek tabi.

-Benim adıma karar veremez seçimime karışamaz ilişemez

(Tekrar okumayla düzenleme redaksiyon yapılabilir) )

SON

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.